Dumlupınar Mahallesi Dumlupınar 2. Cadde No:6 Karaköse İşhanı K:1 D:16 Merkez / Afyonkarahisar

HUKUKTA HAK EHLİYETİ

Hukukta gerçek ve tüzel kişilere tanınmış hukuki yetenek ve olanaklara ehliyet denir. Ehliyet burada bir güce, bir iktidara işaret eder. Hukukumuzda hak (TMK m.8) ve fiil (TMK m.9) ehliyeti olmak üzere 2 tür ehliyet çeşidi mevcuttur. TMK m.8’e göre hak ehliyetinden, kişilerin haklara ve borçlara sahip olabilme yeteneği ya da iktidarı anlaşılır ve hukukumuzda, hak ehliyeti olmayan bir kişi düşünülemez.Hak ehliyetinin usul hukukundaki yansıması taraf ehliyetidir. Taraf ehliyeti,
bir kimsenin mahkeme önünde davacı veya davalı olabilmesini, gösterilebilmesini sağlar. Kişinin cinsiyeti, dini, etnik kökeni hak ehliyetinin ortadan kaldırılmasına neden olamaz. Bu durum TMK m.8/II gereği eşitlik ve genellik ilkesine dayanmaktadır. Yalnız bu durumun istisnaları mevcuttur. TMK m. 8/II’de “hukuk düzeninin sınırları içinde” eşitliğin söz konusu olabileceği ifade edilerek hükme alınmıştır. Bu istisnalar esasen eşitlik kuralına zarar vermez çünkü bu istisnalar, kişilerin farklılıklarından doğan özel durumlarına hitap eder. Öte yandan, bu istisnai durumlarda dahi aynı konumda olan kişiler arasında eşitlik esası geçerlidir. Bu istisnalar; hak ehliyetinin sınırlandığı ya da kısıtlandığı hâller olarak nitelendirilir.

  • Yaş bu nedenlerden biridir.
    Kişiler belli yaşa gelmedikçe evlenme hakları yoktur (TMK m. 124).
  • Bir başka neden cinsiyet farklılığıdır.
    Boşanan bir erkek bekleme süresi olmaksızın evlenme hakkına sahipken,
    kadının evliliğinin sona ermesinin üzerinden üç yüz gün geçmeden
    evlenmesi yasaklanmıştır (TMK m. 132/I).

Benzer gönderiler

bir yorum bırakın