Dumlupınar Mahallesi Dumlupınar 2. Cadde No:6 Karaköse İşhanı K:1 D:16 Merkez / Afyonkarahisar

yargıtay kararı

  1. Hukuk Dairesi 2015/1083 E. , 2015/6268 K.
    “İçtihat Metni”
    MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22/10/2014 tarih ve 2014/1031-2014/314 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sigorta ve reasürans brokeri olup davalı ile sözleşme imzaladığını, sözleşme gereği dava dışı …. Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin davalıdan poliçe almasına aracılık ettiğini, poliçe karşılığında müvekkilinin lehtar olduğu iki adet çeki davalı sigorta şirketine vermesi için müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin de ciro ile çekleri davalıya teslim ettiğini, dava dışı şirketin iflas etmesi nedeniyle davalının ciroya dayanarak müvekkili hakkında icra takibi yaptığını ancak dava konusu borcun dava dışı şirketin davalıya olan prim borcu olduğunu, taraflar arasındaki protokole göre müvekkilinin prim borçlarından dolayı sorumluluğunun ve temel ilişkiye göre müvekkilinin davalıya bir borcunun olmadığını ileri sürerek, müvekkili hakkında yapılan icra takip miktarı 45.649.60 TL borçlu olmadığının tespitini istemiş, dava devam ederken icra takibi nedeniyle ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek ödediği 54.234 TL’nin istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında yapılan protokol gereği davacının poliçelerin prim tahsilatlarını yapma hakkı olduğu, komisyon ücreti düşüldükten sonra kalan kısmın müvekkiline ödendiğini, dava dışı … Kimya ve Sanayi Ticaret A.Ş.’den primleri çek ile tahsil ettiğini, cirantanın da keşideci ile beraber sorumluluğunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; daha öncesinde verilen kararın “davacı icra takibinde haksız ise de ciro silsilesi ile meşru hamil olduğu çeki takibe koymakta kötü niyetli olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin yorumlanması neticesinde davalının haksız olduğu sonucuna varıldığı, davalının kötü niyetinin ispatlanamadığı, bu nedenle kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği” belirtilerek bozulduğu, bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleştiği gerekçesiyle davacının… Müdürlüğü’nün 2009/26093 Esas sayılı icra dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile 54.234,00 TL’nin 28.8.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıdan tahsiline ilişkin hüküm kesinleşmiş olmakla bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının kötü niyet tazminatına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.778,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer gönderiler

bir yorum bırakın