T.C. ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/265 Esas KARAR NO : 2019/370
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2018
KARAR TARİHİ : 30/05/2019
Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı …’i emlakçı olması sebebi ile tanıdığını, kendisinden Antalya ili Konyaaltı ilçesi Hurma mahallesinde daire kiraladığını ve karşılığında sözleşme yaptığını, kira bedelleri olarak ödeme tarihi boş bırakılarak senet imzalandığını, … Emlak sahibi olan …’in müvekkilinden kira bedeli olan 1.000,00 TL’yi kaparo ve bir aylık kirayı peşin olarak aldığını, davalının müvekkilinin yanlız yaşayan bir kadın olması sebebiyle evi kiraladıktan sonra müvekkilini sürekli taciz ettiğini, kendisi ile cinsel ilişkiye girmeyi teklif ettiğini, müvekkilinin bu isteklerine olumsuz yanıt verince evinin elektriğini ve suyunu kestiğini, müvekkilinin tam tarihi hatırlamadığını ve bir gün davalının müvekkilinin evine geldiğini, imzaladığı senetlerin parasını ödemesi söylediğini, ödemezse kendisiyle birlikte olmasını yoksa Antalya’da yaşatmayacağını söylediğini, daha sonra müvekkilinin evini boşalttığını ve taşındığını, davalı taraftan kiraladığı evde 2 hafta oturabildiğini, bu durum ile ilgili olarak Polis Merkezine şikayetçi olduğunu, davalı tarafın müvekkiline imzalattığı senetleri Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas ve … esas sayılı dosyaları ile icra takibine geçtiğini, müvekkilinin maaşına haciz koyduğunu, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, bu nedenlerle dava sonuna kadar icra takiplerinin durdurulmasını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı takip nedeniyle davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, adli yardım taleplerinin kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas … esas sayılı ile 2 adet icra takibi başlatıldığını, 2 adet icra dosyasına karşı tek bir davanın açılamayacağını, davacının iddialarının kesinlikle kabulünün gerekmediğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının dava dilekçesinde yer alan müvekkili aleyhine ileri sürülen iddiaları kabul etmediklerini, iddialarının hiçbir yasal dayanağının bulunmadığını, davacının tanık deliline muvafakatlarının olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Antalya İl Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve cevabi yazısı dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde; davalı ile arasında kira sözleşmesi bulunduğunu, takibe konu bonoların kira sözleşmesi imzalanırken verildiğini, davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığını belirterek takibe konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası kapsamında … tarihli Avukatı … eşliğinde alınan ifadesinde:”…ben müşteki … erkek arkadaşı ile birlikte evimi 1 yıllık kiraladım ve her ikisinde de kira bedellerine mahsulen burada usulen yapıldığı gibi senet aldım, bu senetleri alırken yanımızda tanıklar vardı, kendi rızaları ile verdiler. İstenirse dinletirim, tanık …’dür zaten evi de … bunlara aracı olması nedeniyle bunlara kiraya vermiştim. Daha sonra müşteki ve arkadaşı kiramı vermediler…” demek suretiyle, her ne kadar aynı davalı vekili Avukat … mahkememizin … tarihli duruşmasında taraflar arasında kira ilişkisinin bulunmadığını beyan etmiş olsa da, davalı asil taraflar arasında kira ilişkisinin bulunduğunu mahkeme dışı olarak beyan ve ikrar etmiştir.
Hal böyle olunca; somut olayda davalı asilin mahkeme dışı olarak Cumhuriyet Savcılığı huzurunda Avukatı eşliğindeki beyanında taraflar arasında kira ilişkisinin bulunduğunu kabul ve beyan etmesi sebebiyle uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklananmaktadır (Aynı yöndeki içtihat için bknz Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2013/5306 E., 2013/14365 K. Sayılı kararı). Dava, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceğinden davanın görev yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle GÖREV yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Antalya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın görevli Antalya Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.30/05/2019
