Babanın nüfus memurluğuna, mahkemeye, notere ya da konsolosluğa yazılı bir şekilde çocuğun vasiyetnamesinde kendisine ait olduğunu beyanda bulunmasına tanıma denir. Eğer tanımaya başvuran kişi 18 yaşın altında veya kısıtlıysa vasisi veya velayeti bulunan kişi tanıma başvurusunda bulunabilir. Eğer çocuk başka bir kişiye bağlıysa; kişideki hakların feragat edilmesi ve anne kimliğinin incelenmesi halinde tanınma mümkündür.
Tanınma olduğu gibi tanınma iptali davası da açılabilir. Çocuk ile tanıyan arasındaki bağın mahkeme kararınca koparılmasıyla sonuçlanan dava tanınma iptali davası olarak adlandırılır. Yanılma, aldatma ve korkutma sebebiyle tanıyan kişi tanıma iptali davası açabilme yetkisine sahiptir. İptal davası anne ve çocuğa açılabilir.
Anne ve çocuğun ölümü gerçekleşirse altsoyları; eğer altsoyu yoksa Cumhuriyet Savcısı, Hazine ve diğer ilgililer Tanıma İptali Davasını açmakta yükümlüdür. Dava tanıyana, eğer tanıyan vefat etmişse mirasçılarına karşı dava talebinde bulunulabilir. Eğer dava çocuk veya anne tarafından açılıyorsa davacının tanıyanın baba olmadığı kanıtlanmak durumundadır. Anne ile babanın çocuk doğumundan önce yakın temas halinde bulunmadıkları tespit edilmelidir.
Tanınmanın iptali davası nedeninin öğrenildiği an itibariyle 1 ile 5 yıl arasında dava süreci gerçekleşmelidir. Davacının tanımayı ve çocuk ile herhangi bir bağının olmadığını andan itibaren 5 yıla kadar başvuruda bulunabilir. Çocuğun dava hakkı ise erginlik döneminden yalnızca 1 yıldır. Süreler geçtiyse, geçmeyi haklı kılan nedenler varsa Tanınmanın İptali Davası yeniden açılabilir.
