Reddi Miras Davası
Reddi miras, miras bırakanın vefatı üzerine yasal ya da atanmış mirasçılarının ölenin alacak ve borçlarıyla birlikte oluşan mirasın yükümlülükleri ve haklarını reddetmesi anlamına gelir. Miras hukukunda bulunan külli halefiyet ilkesi uyarında, mirasçılar miras bırakanın vefatıyla kendiliğinden mirasçı olurlar. Mirasçı miras bırakanın borçlarından sadece tereke ile değil kendi mal varlıklarıyla da sorumlu olurlar.
Miras, vefat ile mirasçılara kanunen ve derhal geçer. Mirasçıların irade açıklaması gerekmez. Miras bırakanın borçlarının terekeden çok olması durumunda mirasçıların bu borçlardan sorumlu olmaması için reddi miras hakkı bulunmaktadır. Mirasın reddi talebinin görüldüğü davalar reddi miras davaları olarak isimlendirilir.
Reddi Miras Türleri
Mirasın paylaşılması ve reddi işlemleri yasal ve atanmış mirasçıları ilgilendiren önemli bir konudur. Mirasçılar iki şekilde reddi miras talebinde bulunurlar:
- Mirasın Gerçek Reddi- Ergin ve ayırt etme gücüne haiz mirasçılar sözlü ya da yazılı olarak mirası reddettiklerini miras bırakanın son yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesine bildirirler. Bu talebi yapabilmek için mirasın intikal etmiş olması gerekir. Gerçek reddi mirasta şekil şartı aranmaz, sözlü veya yazılı olarak mahkemeye beyan yeterlidir.
- Mirasın Hükmen Reddi- Miras bırakanın ölümü tarihinde ödemeden aczi belli ve resmen tespit edilmiş olduğunda miras reddedilmiş sayılır. Herhangi bir irade açıklamaya gerek bulunmaz. Bu durumda mirasın kabulü ve reddi için bir süre belirtilmemiştir. Borcu ödeme aczi halinin tespiti mahkemeden her zaman istenebilir. Tereke alacaklılarının açtıkları davalarda da ileri sürülebilir.
Reddi miras davaları özellikle büyük borç yükü bırakan kişinin mirasçıları açısından önemlidir. Reddi miras davaları için uzman avukatlardan görüş alınması ve ardından reddi miras davası açılması yerinde olacaktır.
