Mehir, hukukumuzda kocanın evlenme sırasında veya devamı esnasında, kadına belirli bir para, mal ya da ekonomik değeri olan bir şeyi bağışlaması anlamına gelir. Mehir senedi ise, bu durumun sözle ya da yazılı olarak ifadesidir. Mehir senedi gerekli şartlar devam ettiği müddetçe geçerlidir. Medeni Kanun evlilik sözleşmesi sırasında eşlerden birinin diğerine bir para veya mal vermesini yasaklamamıştır. Bu sebeple Mehir, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak görülmez. Mehri müeccel ise, ileriye dönük bir bağışlama vaadidir, koca dışında bir üçüncü şahıs da bağışlama vaadinde bulunabilir. Bağışlama vaadinin geçerliliği yazılı olması durumunda geçerlidir.
Mehir Sözleşmesinden Vazgeçme
Mehir, kadın kişinin kişisel malı sayılır. Sözleşme ile belirlenen bağış vaadi zaman aşımına veya hak düşürücü süreye dahil değildir, her zaman talep edilebilir. Belirli şartların oluşması halinde ise Mehir’e söz veren kimse, sözleşmeden cayabilir. Sadakatsizlikte bulunan, evini terk eden, ailevi yükümlülüklerini yerine getirmeyen kadına Mehir ödemesi yapılmayabilir. Bu durumlarda Mehir ödenmişse geri alınabilir.
Mehir senedi usullere uygun düzenlenmezse, kadın kendine teslim edilmeyen kısım için dava açabilir. Mehir senedinden dönmek isteyen koca da dava yoluyla Mehir Senedi iptal talebinde bulunabilir. Davalar birlikte açılmış ise mahkeme bunları birleştirir, deliller doğrultusunda hükmünü verir.
Mehir senedine dayalı alacak davaları, boşanma davası ile birlikte açılmaz. Mehir senedinde vaad edilen miktarın belli bir kısmı düğünde teslim edilmişse vaat eden kişi takılan kısım için sorumluluktan kurtulur. Bu durum ispat edilmelidir, takıların fotoğrafları ve videoları, senet, bilirkişi raporları delil olarak verilebilir.
