Türk Medeni Kanunu uyarınca evlilik kurumunda yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılım şeklindedir. Bu rejim uyarınca evlilik sürecinde edinilen tüm mallar üzerinde eşlerin eşit oranda hakları bulunmaktadır. Eşlerin kişisel malları mal rejimi sistemi dışında kalmaktadır. Bu sebeple edinilmiş mallara katılma rejimi sona erdiğinde, boşanma sürecinde, eşler kişisel mallar üzerinde hak iddiasında bulunamaz.
Kişisel Mallar ve Takıların Paylaşımı
Evlilik kurumunda çiftlerden birinin sadece kişisel kullanımına yarayan eşyalar o şahısın kişisel malı kabul edilmektedir. Şahsi giysiler, kişisel bakım ürünleri vb. tamamen bireysel kullanıma ait olduğundan çiftlerin her birinin kişisel malı sayılır. Evlilik kurumu başlamadan önce eşlerin sahip olduğu bu tür mallar doğal olarak eşlerin kişisel malı olmaktadır. Aynı şekilde evlilik içinde miras ya da başka bir yolla karşılıksız kazanım ile elde edilen mallar da eşlerin kişisel malı sayılmaktadır. Kişisel mal yerine geçen mallar da kişisel mal olarak kabul edilir. Nikah öncesinde çiftlerden birinin sahip olduğu otomobil o kişinin kişisel malıdır. Otomobil satışı ile aynı bedelli otomobil alınırsa o otomobil de kişisel mal yerine geçen mal olur, kişiye mal olmaya devam eder. Daha yüksek meblağlı bir otomobil satın alınırsa, yeni otomobil içinde önceki otomobil değerince kişisel mal bulunmaktadır.
Bağış yolu sayesinde bir eşe verilen mal da kişisel mal tanımı içine girer. Nikah sırasında geline takılan ziynet eşyaları, kadına bağışlanmış kabul edilir ve kadının kişisel malı olarak görülür. Boşanma sürecinde nikahta takılan takıların hangi taraf tarafından takıldığına bakılmaksızın tümü kadına aittir. Takı takıldığında kadının kişisel malı olmuştur ve evlilikte edinilen mal olarak paylaşılmaz.
